Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2007-2008 eğitim öğretim yılının başlaması dolayısıyla Ankara'da, Karakusunlar İMKB Anadolu Endüstri Meslek Lisesi'nde düzenlenen törene katıldı. Başbakan Erdoğan, açılış töreninde yaptığı konuşmada, yeni eğitim öğretim yılının öğrenciler, öğretmenler ile eğitim camiasına hayırlı olmasını diledi.
Türkiye'nin geleceği olarak görülen gençlerin eğitimi için harcadıkları emek ve katkılar konusunda öğretmenlere de teşekkür eden ve başarı dileyen Başbakan Erdoğan, her yeni eğitim yılının, Türkiye'nin her alanda yaşadığı büyük atılım ve değişime güç katacağına, Türkiye'nin önüne yeni ufuklar koyacağına inandığını ifade etti.
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Bu eğitim öğretim yılını Türkiye'nin aydınlık yarınlarına giden yolda yeni bir başlangıç, altın bir fırsat olarak görüyorum. Hükümet olarak görev yaptığımız ilk 5 yıllık dönemde, eğitim sistemimizin çağın gerektirdiği bir yapıya kavuşması için tarihi adımlar attık. 2002 yılında göreve geldiğimiz ilk gün eğitim, sağlık, adalet ve emniyet olmak üzere Türkiye'yi 4 temel taş üzerinde inşa edeceğimizi, kalkındıracağımızı söylemiştik. Çok şükür, geriye dönüp baktığımızda bunun gerçekleşmeye başladığını, azami seviyede bunun gerçekleştiğini görüyoruz. Sözlerimizin önemli bir kısmının yerine getirildiğini görüyoruz."
Türkiye'nin eğitim, sağlık, adalet ve emniyet alanında 2002 yılı öncesiyle kıyaslanamayacak derecede çok büyük bir atılım hamlesini gerçekleştirdiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: "Ülkemizin en köklü meselelerinin temelinde eğitimdeki kalite yetersizliğinin ve bu kalitenin bugüne kadar gecikmesinin yattığı bilindiği halde, önceki dönemlerde maalesef eğitim hep geri plana itilmiş, alandaki ihtiyaçlar ise ihmal edilmiştir. Üzülerek ifade edeyim ki eğitimi geri planda tutan bu anlayış, ülkemize ciddi zararlar vermiş, hem zaman kaybettirmiş, hem de geleceğe hazırlığımızı zaafa uğratmıştır. Hükümet olarak ilk günden beri 'İnsanı yücelt ki devlet yücelsin' anlayışıyla hareket ettik, bu anlayışı en temel ilke olarak benimsedik. Bu anlayışta çok zaman önce gösterilmesi gereken cesaret ve kararlılığı göstererek, eğitim alanında köklü reformların altına imzamızı attık. 2003-2007 yılları arasında 58. ve 59. hükümet döneminde bütçeden en yüksek payı her yıl eğitime ayırdık. Şimdi 2008 bütçesinin hazırlıkları başlıyor. Burada da birinci sırada en büyük payı Milli Eğitime ayırıyoruz. Bu adım, yönetimde çok temel bir anlayış değişikliğine gidildiğinin işaretidir. Türkiye'nin istikametinin aydınlık bir gelecek olduğunun da en manidar nişanesidir. 2002 yılında eğitime ayrılan bütçe 7,5 milyar YTL (7,5 katrilyon TL) iken 2007 yılında bizim eğitime ayırdığımız pay 21.4 milyar YTL (21.4 katrilyon TL) olmuştur. Bu yaklaşık 3 misli bir artış demektir. Türkiye'nin bu dönemde krizle mücadele halinde olduğu düşünülürse, alınan mesafenin ne denli başarılı olduğu ortadadır. Fakat Türkiye'de bütçe rakamlarını artırmak kadar önemli bir şey daha var. O bütçeleri doğru, yerinde ve zamanında kullanmaktır. Öyle adımlar atarsınız, öyle yatırımlar yaparsınız, öyle paralar ortaya koyarsınız ki biri beşe mal edersiniz. İşte bizler biri beşe mal etmedik, biri bire mal ettik veya daha uygun şartları, bunları üretmenin başarısını gösterdik."
MEB
Web Stats |